Saeculum Özeti ve Konusu (Ursula Poznanski)

Bizler Teknozort ekibi olarak güzel kitaplar okuruz. (?) Hatta bazı zamanlar okumakla yetinmeyip özetini de çıkartırız bu kokulu sayfaların.


Saçmalamayı bırakalım tamam. Yazımızda, Ursula Poznanski hanımefendi tarafından yazılmış güzel bir romanı, Saeculum‘u konu alıyoruz. Orijinal dili Almanca’dır ayrıca.

Efendim bir takım genç, hani hep olur ya bir yerlere gezmeye dolaşmaya giderler sonra aralarından en şişman ve en gözlüklü olanı ilk önce olmak üzere, sırayla ölmeye başlarlar. Aslında kitap biraz bu temayı çağrıştırıyor desek yalan olmaz herhalde.

Saeculum Kitap Özeti

Bir takım genç arkadaş gurubu, geleneksel olarak aralarında Saeculum adını verdikleri bir oyun düzenlemektedir. Bu yıl aralarına beklenmedik bir durum olarak kitabın baş kahramanı Sebastian (kısaca Bastian veya Bass) adlı tıp öğrencisi kardeşimizi alıyorlar.


Başta olay zararsız gibi görünüyor, gidiyorlar, eğleniyorlar ve yeyip içiyorlar ancak sonraları herkes karakterini ortaya koymaya başlıyor. Dahası, en sonlara doğru karakterimizin hiçte tahmin edemeyeceği bir oyunun içinde olduğunu anlıyorsunuz…

Saeculum Kitap Yorumu

Okurun yorumunu da not düşmeden edemeyeceğiz. Ekibimizin güzel abisi Suerte, yorumunu yapsın efendim konuyla alakalı olarak.


“Her dakikası, her anı heyecanlı bir şekilde ilerliyor. Kesinlikle sıkılmadan, ne olacağını merak ederek, elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Bir gecede 200 sayfasını okudum desem, akışına empati kurmanız mümkün olur sanırım. Alın, okuyun, sarıyor.”


Kitabın çıkış sloganı, arka kapağında yazan yazı ise gerçekten çok ilgi çekici. Ona da yer vermezsek olmaz dedik ama kısmen alıntılarla anlatalım, daha iyi olur.


Kendilerine Saeculum diyorlarmış. Oyunlarına, geçmişe zararsız bir serüven olacağını düşünen seni de davet ediyorlarmış. Sonra da, geçmiş seni ele geçiriyormuş. Bir daha da bırakmıyormuş maazallah. Eski bir lanet mi uyanıyormuş neymiş yok yok lanet senmişsin hatta sana lanet etmişler.


Gördüğünüz gibi, okunası bir kitap kendileri. Sonu şaşırtıcı, pek olmasa da tatmin edici derecede şaşırtıcı diyebiliriz. En azından beklenmeyen bir şey.

Ayrıca kitapta, ara ara verilen, siyah zemin üzerine yazılı kısımlar (görünce hemen tanıyacaksınız) tabiri caizse Flash Forward tarzında, sizi okumaya teşvik eden, bu kim, bunu kim söylüyor, aman tanrım gibi tepkiler verdiren şeyler var. Çok güzel bir teknik olduğunu belirtmek lazım belki de akıcılığı sağlayan budur.