Paylaşımlı ve Paylaşımsız Ekran Kartının Farkları

Bugüne kadar mutlaka kendinize paylaşımlı ekran kartı nedir diye sormuşsunuzdur ve paylaşımsız olmasının daha iyi olduğunu belki de hissetmişsinizdir. Yazımızda, bu iki tip ekran kartının arasındaki farkı merak edenleri aydınlatıyoruz.

Genel anlamda bilinen bir yanlışlık veya doğru sanılan bir yanlış var diyelim ilk başta. Bu da paylaşımlı ve paylaşımsız ekran kartının yanı sıra dahili ve harici ekran kartı çoğu kez birbiriyle karıştırılır. Şöyle ki, harici bir ekran kartı da paylaşımlı olabilir. Yani bilenler için söyleyelim, onboard olmayan ve PCIe soketine takılı olan bir ekran kartı da paylaşımlı olabilmekte.


Buradan yola çıkarak, paylaşımın ne demek olduğunu az çok anlayabilmiş olmanız gerek. Basit anlamda paylaşımlı bir ekran kartı, kendi kaynaklarının yanı sıra ana kart üzerinde bulunan diğer kaynakları da kullanır. Bu da yine anlayacağınız üzere bellek oluyor.


Paylaşımlı ekran kartı, bilgisayarın belleğinden (RAM) belirli bir miktarı alarak grafik belleği olarak kullanan ekran kartı anlamına geliyor.


Günümüzde çoğu ekran kartı kendi üzerinde bulunan belleği kullansa dahi, yazılım ve Windows ayarlamaları ile, bilgisayarın belleğinin bir miktarı, grafik belleği olarak kullanılıyor.


Örnek olarak 9500GT ekran kartının 1GB yalnızca kendine ait belleği bulunmakta. Ancak 32 Windows kullanan bir kullanıcı, 4 GB belleğe sahipse Windows bu belleğin en az 1 GB kadarını ekran kartına ayırıyor ve DXDiag üzerinden baktığınızda ekran kartının belleğini 2 GB civarına yakın olarak görüyorsunuz.


Şimdi gelelim diğer konuya. Onboard (ana kart ile tümleşik) ve harici ekran kartları arasındaki farklara değinelim biraz da.


Ana kart ile tümleşik ekran kartları harici yani sokete takılan ekran kartlarına nazaran daha zayıf özelliklere sahip oluyor tahmin ettiğiniz üzere. Tabi ki bu, ekran kartını ne için kullanacağınız ile de biraz ilgili.


Dilerseniz karşılaştırmalı bir tablo ile dahili ve harici ekran kartlarının özelliklerine değinelim.

Dahili veya Paylaşımlı Ekran Kartları

  • Bilgisayarın ram belleğini kullanır
  • Daha küçük nanometre yapıya sahiptir bu sebeple daha az ısınır ancak performansı daha kötüdür
  • ROPs (Raster işlem birimleri) çok azdır bu, ekran kartının grafik çözümlemesini yavaş yapacağını gösterir
  • Bant genişliği kısıtlıdır
  • Pixel Fillrate yani 1 saniye içerisinde ekranda gösterilebilecek piksel sayısı çok azdır
  • Bellek genişliği çok düşüktür.
  • GPU ve bellek hızı düşüktür. En yeni jenerasyon paylaşımlı ekran kartlarında bu maksimum 300Mhz civarlarında
  • Soğutması yoktur dolayısıyla çok fazla yorulduğunda ya reset attırır ya da bilgisayar kitlenir
  • Güç tüketimi yapmaz

Harici veya Paylaşımsız Ekran Kartları

  • Kendi ram belleğini kullanır ve ek olarak bilgisayarın belleğinden bir miktar paylaşımlı olarak kullanabilir
  • Daha büyük nanometre boyuttadır ve performansı daha iyidir ancak daha çok ısınır
  • ROPs daha fazladır bu sebeple ekran kartı grafik çözme işlemini daha hızlı yapar
  • Bant genişliği yüksektir
  • Pixel Fillrate çok yüksektir
  • Bellek genişliği yani ekran kartı işlemcisi ile ram bellek arasındaki genişlik yüksektir
  • GPU ve bellek hızları yüksektir. Daha eski jenerasyon bir paylaşımsız ekran kartında GPU yani grafik işlemci hızı 500 Mhz dolaylarında olabilir
  • Güzel bir soğutma sistemi ile yüksek ısıları idare edebilir
  • Ek güç gerektirir



Aslında pek bir farkları yok gördüğünüz gibi olay yalnızca performans. Harici ekran kartları daha çok oyun oynama alışkanlığı olanlar tarafından tercih edilmekte. Günümüzde çoğu ana kart veya dizüstü bilgisayar zaten dahili ekran ana kart ile tümleşik ekran kartları ile gönderiliyor bunu da hatırlatalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir